Pompei’nin Vezüv Yanardağına bakan bir şehir olduğunu
duyunca vay be demiştim. Orada yaşayan insanlar yakınlarındaki tehlikeyi nasıl
da tahmin edememişlerdi… Ahlaksızlık bir şehri nasıl sarabilmişti... Lut
Kavmi’nin yaşadığı bölge de söylediklerine göre deprem bölgesiymiş. İlahî
takdirle bu kavimlerin yok edilmesinin bilimsel izahını dinledikçe bu halklara
sormak istediğim sorular şunlar:
Ey Pompeili ya da Lut Kavminden olan kişi! Allah’a ve
peygamberlerine isyan ediyorsun. Yanardağın eteğinde yaşayıp, kendinden nasıl böyle
emin olabiliyorsun da düzeltmiyorsun halini? İlâhî düzenin değil de kaosun
parçası oluyorsun. Neden? Çehov dediyse ki, ‘duvardaki silah oyunun sonunda
patlar’ diye, o yanardağ dahi patlayacaktı ey Lûtî ya da Pompeili.
Bu soruları sordum ve rahatsız oldum sonra. Zira bir şeyi
hatırladım: Yanıbaşımızda kaynayan bir volkan değil mi Suriye? Öyleyse, helak
edilen kavimlerle en az bir ortak özelliğimiz var demektir. Hayatımızı film
şeridi gibi göz önünden geçirip istiğfar etmek için de yeterince sebep...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder