28 Haziran 2013 Cuma

Duvarın Ardındaki Yanardağ


Pompei’nin Vezüv Yanardağına bakan bir şehir olduğunu duyunca vay be demiştim. Orada yaşayan insanlar yakınlarındaki tehlikeyi nasıl da tahmin edememişlerdi… Ahlaksızlık bir şehri nasıl sarabilmişti... Lut Kavmi’nin yaşadığı bölge de söylediklerine göre deprem bölgesiymiş. İlahî takdirle bu kavimlerin yok edilmesinin bilimsel izahını dinledikçe bu halklara sormak istediğim sorular şunlar:

Ey Pompeili ya da Lut Kavminden olan kişi! Allah’a ve peygamberlerine isyan ediyorsun. Yanardağın eteğinde yaşayıp, kendinden nasıl böyle emin olabiliyorsun da düzeltmiyorsun halini? İlâhî düzenin değil de kaosun parçası oluyorsun. Neden? Çehov dediyse ki, ‘duvardaki silah oyunun sonunda patlar’ diye, o yanardağ dahi patlayacaktı ey Lûtî ya da Pompeili.

Bu soruları sordum ve rahatsız oldum sonra. Zira bir şeyi hatırladım: Yanıbaşımızda kaynayan bir volkan değil mi Suriye? Öyleyse, helak edilen kavimlerle en az bir ortak özelliğimiz var demektir. Hayatımızı film şeridi gibi göz önünden geçirip istiğfar etmek için de yeterince sebep... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder